24 Temmuz 2014 Perşembe

Fenerbaçe'ye 5 Ağustos kadar süre

UEFA ve CAS karşı beyanda bulunmak üzere sarı-lacivertli kulübe 5 Ağustos'a kadar süre verdi.















Fenerbahçe Futbol AŞ'den yapılan açıklamada, İsviçre Federal Mahkemesi'nin, UEFA ve Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nin (CAS) savunma ve beyanlarına karşı beyanda bulunmak üzere sarı-lacivertli kulübe 5 Ağustos'a kadar süre verdiği, yürütmeyi durdurma talebinin ise uygun görülmediği bildirildi. Sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde, İsviçre Federal Mahkemesi'ne, CAS kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davaya ilişkin yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "İsviçre Federal Mahkemesi'ne yaptığımız başvuru üzerine; UEFA ve CAS'ın savunma ve beyanları tarafımıza bugün tebliğ edilmiş olup, bu savunma ve beyanlara karşı beyanda bulunmak üzere kulübümüze 5 Ağustos 2014 tarihine kadar süre verilmiştir. Bununla birlikte dosyada yer alan yürütmeyi durdurma talebemiz ise UEFA'nın Fenerbahçe Spor Kulübü'nün davayı kazanması halinde her türlü tazminatı ödemeye hazır olduğuna dair beyanı kapsamında, mahkeme başkanının bu aşamada ileride telafisi imkansız zararların oluşmadığı gerekçesiyle uygun görülmeyerek, dosya yüksek mahkeme heyetinin nihai kararına sunulmuştur."

k: www.aa.com.tr

26 Haziran 2014 Perşembe

Ramazanda "çorba için" önerisi

Prof. Dr. Nurselen Toygar, Ramazan ayında uzun süre susuz kalan vücuttaki su dengesinin çorba içilerek sağlanabileceğini söyledi.














Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, Ramazan ayında uzun süre susuz kalan vücuttaki su dengesinin çorba içilerek sağlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Toygar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan ayında oruç tutanların vücudunun yaklaşık 16 saat susuz kalacağını, bunun da vücuttaki su dengesini etkileyeceğini belirtti. Yenilecek yiyeceklere dikkat edilmesi halinde bunun önüne geçilebileceğini bildiren Toygar, içilen suyun tek başına yeterli olmadığına işaret etti. İçilen suyun vücut hücrelerinde tutulmadığını, vücudun idrarla bunu dışarı attığını ifade eden Toygar, şöyle konuştu: "Oruçluyken su içemeyeceğimize göre vücutta su tutan gıdaları tercih etmeliyiz. Normal içilen suyu vücut idrarla dışarı atar, hücrelerimiz bunu tutmaz. Bağıl su dediğimiz suyu hücrelerimiz tutar. Bunların başında da çorbalar gelir. Bu nedenle iftarda ve sahurda mutlaka çorba içilmesi gerekir. Sebze çorbası, kuru baklagiller, mercimek, taze sıkılmış mevye suları, az yağlı sebze yemekleri, yağı alınmış et veya tavuk suyu ile bu yemeklerin sularını vücut hücreleri tutar. Uzun süre susuz kalan vücuttaki dengeyi sağlar. Kepekli gıdalar, toz kepek de vücuttaki suyu çok tutar. Yoğurda veya çorbaya bir kaşık kepek konulması vücuttaki su dengesine olumlu etkide bulunur. Hücrelerin su almasını, vücudun susuz kalmasını engeller." Tükürük salgısına da faydası var Çorba ve bu tür yemeklerin suyunu vücuttaki hücrelerin tuttuğu gibi tükürük salgılayan bez hücrelerin de bunu tuttuğunun altını çizen Toygar, normal şartlarda çok uzun süre susuz kalan vücuttaki tükürük azalmasının böylelikle çok fazla yaşanmayacağını kaydetti. Toygar, "Tükürük salgılayan tükürük bezi hücreleri de bağıl suyu tuttuğu için tükürük salgılanması bütün gün dengeli olarak devam eder" dedi. Prof. Dr. Nurselen Toygar, gün içerisinde susamaya yol açacak yiyeceklerden ve nişastalı, ağır şekerli, hamurlu, şuruplu tatlıların da çok fazla tercih edilmemesi gerektiğine işaret etti. Sahurda süt için önerisi Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neriman İnanç, sahurda mideyi daha geç terk eden, kan şekerini çok hızlı değiştirmeyecek besinlerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek, "Bir bardak sütün mide boşluğunu hissettirmeden insanı 5 saat tok tuttuğu bilimsel olarak da kanıtlandı. Sahurda 1 bardak süt içilmeli" ifadesini kullandı. İProtein içeriği yüksek olan besinlerin midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirdiğini aktaran İnanç, sağlıklı bir oruç için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini vurguladı. İnanç, şunları kaydetti: "Sahurda mideyi daha geç terk eden, kan şekerini çok hızlı değiştirmeyecek besinlerin tercih edilmeli. Bir bardak sütün mide boşluğunu hissettirmeden insanı 5 saat tok tuttuğu bilimsel olarak da kanıtlandı. Sahurda 1 bardak süt içilmeli. Süt, hem protein içeriği yüksek olan bir besin olması nedeniyle tokluk hissetmemize yardımcı oluyor hem de sıvı ihtiyacının karşılanmasına destek oluyor. Sütün bileşimindeki yağ midede uzun süre kalarak tokluk duygusunun uzun sürmesini sağlıyor." 

K: www.aa.com.tr

21. İstanbul Caz Festivali başlıyor

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından Garanti Bankası sponsorluğunda düzenlenen 21. İstanbul Caz Festivali, 1 Temmuz'da başlayacak.















İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Garanti Bankası sponsorluğunda düzenlenen 21. İstanbul Caz Festivali, 1 Temmuz'da başlayacak. İKSV'den yapılan yazılı açıklamaya göre, festival, 16 Temmuz'a kadar 13 farklı mekanda, Hugh Laurie, Katie Melua, Chick Corea, Stanley Clarke, Cecile Mclorin Salvant ve Kellylee Evans gibi isimlerin de yer aldığı 200'ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlayacak. Festival kapsamında bu yıl ilk kez "Parklarda Caz" etkinliği gerçekleştirilecek. Açılış konserinde, Elif Çağlar, Alp Ersönmez, Mert Önal, Çağrı Sertel ve Toygun Sezen'den oluşan Four in the Pocket, 1 Temmuz'da Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi'nde sahne alacak. Hugh Laurie, The Copper Bottom Band ile 9 Temmuz'da Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde müzikseverlerle buluşacak. Davulcu Manu Katche, basçı Richard Bona, saksafoncusu Stefano di Battista ve piyanist Eric Legnini aynı sahneyi paylaşacak. Konser, 7 Temmuz'da Santralİstanbul Kıyı Amfi'de gerçekleştirilecek. "Afrika'nın en önemli divası" ve "Afrika müziğinin tartışmasız kraliçesi" olarak nitelendirilen Angelique Kidjo, 14 Temmuz'da Feriye Lokantası'nda caz severlerin karşısında olacak. Bugüne kadar dünyanın dört bir yanında birçok konser veren Angelique Kidjo, İstanbul'daki ilk solo konserini 21. İstanbul Caz Festivali kapsamında verecek. Festivalde Türkiye prömiyeri Festival, ilk haftasında Zülfü Livaneli'nin Mevlana Celaleddin Rumi'nin İngilizce şiirleri üzerine bestelediği yeni eseri "Rumi Suite-The Eternal Day"in Türkiye prömiyerine ev sahipliği yapacak. Konser, 2 Temmuz'da Sepetçiler Kasrı'nda izlenebilecek. Müzikseverler festival programına, "caz.iksv.org" adresinin yanı sıra İKSV Mobil uygulamasından da ulaşabilir.

k: www.aa.com.tr

Gezici kütüphaneler yola çıkıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, nitelik ve niceliklerini yükseltilen 37 gezici kütüphane aracıyla 580 noktaya kütüphane hizmeti götüreceklerini belirtti.















Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, yaptığı açıklamada, toplum için son derece önem taşıyan düşünce özgürlüğü, refah ve insani gelişmişliğin kazanılmasının ön koşulunun bilgili olmaktan geçtiğini belirtti. Bireylerin aldıkları eğitimin yanı sıra yaşam boyu öğrenen bireyler olmalarının da önemini vurgulayan Çelik, bu öğrenmenin gerçekleşebilmesi için vatandaşların ihtiyaç duyduğu anda ve ihtiyaç duyduğu nitelikte bilgiyi elde edebilmesi gerektiğini kaydetti. Çelik, bu amaçla birçok yerleşik kütüphanenin hizmet verdiğini, yerleşik kütüphanelerin bulunduğu yerlerden uzakta yaşayanlar için ise gezici kütüphane araçlarıyla hizmet götürüldüğünü bildirdi. 5 yeni araç Gezici kütüphanelerin çok önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Çelik, kitap severlerin büyük ilgi gösterdiği gezici kütüphanelerin, 2013 yılında 187 bin 190 kişiye hizmet verdiğini açıkladı. Çelik, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Anadolu'nun her köşesine ulaşan bu gezici kütüphanelerimizin nitelik ve niceliklerini yükseltiyoruz. Mevcut 32 gezici kütüphane aracına 5 yeni araç daha ekliyoruz. Böylelikle, ülke genelinde 580 noktaya kütüphane hizmeti götüren Bakanlığımız, ulaştığı merkez ve kişi sayısını daha da artıracak. Yeni gezici kütüphane araçları her tür iklim koşulunda kullanılabilecek şekilde tasarlandı. İçinde okuyucuların ihtiyacı olabilecek her türlü teknik donanıma sahip olan gezici kütüphaneler aracılığıyla vatandaşlar sadece basılı bilgi kaynaklarına değil, elektronik ortamda sunulan bilgilere de erişebilecekler. Yeni araçlar, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, Sinop ve Uşak'ta vatandaşların kullanımına sunulacak." Muhabir: Tuğba Özgür Durmaz

k: www.aa.com.tr

25 Haziran 2014 Çarşamba

Cumalıkızık ve Bergama Dünya Miras Listesinde

Bursa Cumalıkızık ve Bergama Doha'da düzenlenen UNESCO 38. Dünya Miras Komitesi toplantısında Dünya Miras Listesine kabul edildi.
















"Bursa Cumalıkızık" ve "Bergama", Doha'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 38. Dünya Miras Komitesi toplantısında Dünya Miras Listesine girdi. Katar Ulusal Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda, Katar'ın değişiklik teklif ettiği "Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu" ve Almanya'nın teklif ettiği "Bergama, çok katmanlı kültürel peyzaj alanı" dosyaları Dünya Miras Listesi'ne kabul edildi. "Cumalıkızık Erken Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşimleri" ve "Bergama"nın kabülünün ardından Türkiye'nin Dünya Miras Listesi'ne kayıtlı alanlarının sayısı 11'den 13'e çıktı. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'nin (ICOMOS) değerlendirmelerinin ardından, iki yerleşim merkezi aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 21 komite üyesinin ortak kararıyla oylama yapılmadan Dünya Miras Listesi'ne alındı. Her iki görüşmede ayrı ayrı söz alan Türkiye'nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Hüseyin Avni Botsalı, dünya miras alanlarının siyasi rekabet konusu olmadığını vurgulayarak, "İnsanlık, gerginlik, ihtilaf ve çatışmalar yerine, kültür ve medeniyet değerlerini ön plana çıkartarak, UNESCO gibi kuruluşları dünya barışına daha güçlü katkılar yapacak şekilde tahkim etmeli. Siyasi liderler ve ihtilafların taraflarının da devletler, halklar, dinler ve medeniyetler arası yakınlaşma yönünde daha fazla gayret sarf etmeleri gerekiyor" dedi. UNESCO Milli Komisyon Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, kararı "Çok mutlu, heyecanlı, gururluyuz" şeklinde değerlendirirken Cumalıkızık dosyasını takip eden Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu da "Cumalıkızık halkına, Bursa halkına hediyemiz olsun" diye konuştu. Bergama Kazı Başkanı Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Felix Pirson, bugünün kendisi ve Bergama için eşsiz olduğunu ifade ederken ICOMOS Türkiye üyesi, master ve doktora tezlerini Bergama üzerine yazan Dr. Güliz Bilgin Altınöz ise Bergama'nın bunu çoktan hakettiğini söyledi. Bursa Cumalıkızık köyünün 998. olarak yer bulduğu Dünya Miras Listesi'nde Bergama 999. olarak tescillenirken, toplantıda Botswana, Okawanga Delta'sı doğal miras alanlarından bininci alan olarak tescil edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığının açıklaması Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik twitter'daki hesabından, UNESCO Dünya Miras Listesine giren Cumalıkızık'ın, ticari kültürü ve kente yakın kırsal yaşamın devamlılığı ile Osmanlı yaşam vizyonuna iyi bir örnek olduğunu, Helenistik dönemin en büyük kütüphanelerinden Bergama'nın da kültürel peyzaj kategorisinde listeye girdiğini belirtti. Türkiye'nin, Dünya Miras Listesindeki varlık sayısının 13'e yükseldiğine dikkati çeken Çelik, gelecek yıl Diyarbakır ve Efes'in dosyalarının görüşüleceğini bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada Doha'daki toplantıda Almanya'dan Çin'e, Meksika'dan Fransa ve Danimarka'ya kadar birçok ülkeden dünyaca ünlü tarihi ve kültürel varlığın listeye alınmasının değerlendirildiği kaydedildi. "Bursa ve Cumalıkızık" ve "Bergama" dosyalarının eklenmesiyle Türkiye'nin listedeki varlığının 11'den 13'e yükseldiğine dikkati çekilen açıklamada, "Böylece kısa bir süre önce İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine karar verecek ekibe giren Türkiye, uluslararası arenada iki önemli gelişmeye daha imzasını attı" denildi. Açıklamada listeye giren alanlarla ilgili bilgi de yer aldı. Buna göre, "Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu" Dünya Miras alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü olmak üzere altı bileşenden oluşuyor. Osmanlı'nın erken dönemlerinin bugüne ulaşan en güzel kırsal kesim sivil mimari örneklerinden olan Cumalıkızık, 1300'lü yıllarda bir vakıf köyü olarak kuruldu. Dünya Miras Geçici Listesine 2000'de alınan Cumalıkızık, "Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğuşu" dosyası ile Dünya Miras Asıl Listesi'ne alındı. Dosyada, Cumalıkızık ile hanları-külliyeleriyle Bursa ve bu yerleşim merkezlerinin Osmanlı ekonomisindeki rolü ve Osmanlı'nın bir beylikten imparatorluk haline dönüşmesi teması işlendi. Dosyada, Bursa'nın kent planlaması açısından, sonraki payitahtlar Edirne ve İstanbul'a örnek olması ve payitahtın taşınmasından sonra da manevi önemini devam ettirmesi de işlendi. Bergama dokuz bileşenden oluşuyor Türkiye'nin, 2011'de geçici listeye kabul edilen diğer adayı Bergama da bugünkü toplantıda, "Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı" dosyasıyla asıl listeye girdi. Helenistik dönemin en büyük kütüphanelerinden birinin kurulduğu Bergama, kültürel peyzaj kategorisinde listeye alındı. Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerine ait katmanları içerisinde barındıran Bergama, akropol, çevresindeki yedi adet tümülüs ve Kybele Kutsal Alanı olmak üzere dokuz bileşenden oluşuyor. Türkiye'nin Dünya Miras Listesi'nde yer alan dosyaları ise "İstanbul'un Tarihi Alanları, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Hattuşaş, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon, Safranbolu Şehri, Truva Antik Kenti, Edirne Selimiye Cami ve Külliyesi, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Pamukkale Hierapolis ve Çatalhöyük Neolitik Kenti" olarak sıralanıyor.

k: www.aa.com.tr