22 Mayıs 2014 Perşembe

Cahit Sıtkı Tarancı - (Kimdir Hayatı Nedir)

Cahit Sıtkı Tarancı (4 Ekim 1910, Diyarbakır - 13 Ekim 1956, Viyana), Türk şair, yazar. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en önemli şairlerinden birisidir. En ünlü şiirleri "Yaş Otuz Beş" ve "Memleket İsterim"'dir.

Hayatı 

4 Ekim 1910’da Diyarbakır’da dünyaya geldi. Babası, Diyarbakır'da ticaret ve ziraatle uğraşan köklü
Pirinçcizadeler ailesinden Bekir Sıtkı Bey; annesi, babasının amca kızı Arife Hanım'dır. Ailesi, ona
“Hüseyin Cahit” adını verdi. Akrabaları “Pirinççioğlu” soyadını aldığı halde Soyadı Kanunu çıktığı yıl pirinç
ekiminden çok zarara uğrayan babası Bekir Sıtkı Bey, bu duruma kızarak “çiftçi” anlamına gelen
“Tarancı” soyadını almıştır.Diyarbakır'da başladığı ilk eğitimin ardından aile geleneğinden ötürü orta öğrenim için Kadıköy FransızSaint Joseph Lisesi'ne gönderildi. Lise öğrenimi için 1931 yılında Galatasaray Lisesi'ne
geçti. Fransızcayı çok iyi öğrenerek Baudelaire,Rimbaud, Mallarme'yi özümsedi. Şiir yazmaya lise
yıllarında başladı. İlk şiirleri Galatasaray Lisesi’nin “Akademi” isimli dergisinde ve Servet-i
Fünun dergisinde yayımlandı. Ömürboyu yakın dost olacak Ziya Osman ile 1928-1929 yılında okulda
tanıştı.1931’de girdiği Mülkiye Mektebi'nden ikinci senenin sonunda atılınca Yüksek Ticaret Okulu'na girdi
ancak memuriyet sınavını kazanıp Sümerbank’ta çalışmaya başladıktan sonra bu okuldan da ayrılmak
zorunda kaldı. “Ömrümde Sükût” adlı ilk şiir kitabı henüz Mülkiye Mektebi’nde iken yayımlandı.
Karabük’e atanması üzerine Sümerbank’ta başladığı memuriyetten ayrıldı; çalışma hayatını öykülerini
yayımlamakta olduğu Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü.
Cumhuriyet Gazetesi sahipleri Nadir Nadi ile Doğan Nadi'nin desteği ile [Üniversite yüksek öğrenimini]
tamamlamak üzere Paris'e gitti. 1938-1940 yılları arasında Sciences Politiques'e devam etti. Paris'teyken
Paris Radyosu'nda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı;
bir yandan da gazeteye öyküler göndermeye
devam etti. Paris’teki öğrenciliği sırasında Oktay Rıfat ile tanıştı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman uçakları 1940 yılında Paris’i bombalamaya başlayınca öğrenimini
tamamlayamadı;bisiklet ile kaçarak Lyon ve Cenevre yoluyla Türkiye'ye geri döndü.
 Askerliğini 1941-
1943 yıllarında Ege'nin küçük kentlerinde yaptı.
 Ünlü “Haydi Abbas” şiiri, askerlik döneminin bir
ürünüdür
O yıllarda ailesi artık İstanbul’a yerleşmişti; bir süre babasının Eminönü’deki ticarethanesinde çalıştı
ancak içki sorunları yüzünden babası ile arası açılınca Ankara’ya gitti. Sırasıyla Anadolu
Ajansı'nda, Toprak Mahsulleri Ofisi'nde ve Çalışma Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı. “Otuz Beş Yaş”
şiiri ile 1946'da CHPŞiir Ödülü'nde birincilik aldı ve yurtçapında tanınan bir şair oldu. Çalışma
Bakanlığı'ndaki görevi sırasında tanıştığı Cavidan Tınaz ile 4 Temmuz 1951’de evlendi. Evlendikten sonra
yazdığı şiirlerini “Düşten Güzel” adlı kitapta topladı.
1953 yılında geçirdiği bir krizden sonra felç oldu. Yatağa bağlı ve yarı bilinçli durumda olan şair; İstanbul
ve Ankara’da çeşitli hastanelerde tedavi gördü; bir yıl kadar Diyarbakır’daki baba-evinde bakıldı. 1956
yılında tedavi ettirilmek üzere devlet tarafında n
 Avrupa'ya götürüldü; zatülcenp hastalığına
yakalanarak 12 Ekim 1956’da Viyana'da vefat etti Cenazesi Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’na
defnedildi.
 Arkadaşı Ziya Osman’a yazdığı mektuplar 1957’de “Ziya'ya Mektuplar” adıyla yayımlandı.
Kitaplarına almadığı şiirlerle şiir çevirileri ve kendisi için yazılanlar “Sonrası” adlı kitapta toplanarak
1957’de yayımlandı.
Ailesinin Diyarbakır’daki evi 1973 yılında "Cahit Sıtkı Müze Evi" olarak ziyarete açıldı..

k: wikipedia.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder